Antalya, geçtiğimiz günlerde yaşanan doğal felaketle sarsıldı. Dolu yağışı ve ardından gelen hortum, bölgedeki günlük yaşamı altüst etti. Aniden bastıran fırtına, hem tarım alanlarında hem de şehir merkezi ve çevresinde ciddi hasarlara yol açtı. Antalya’yı etkisi altına alan bu olay, birçok vatandaşın yaşamını olumsuz etkiledi. Şehirde meydana gelen dolu yağışı, tarım ürünlerini mahvederken, hortum ise binaların çatılarını uçurdu, ağaçları kökünden söktü. Felaketi görerek yaşayan Antalyalıların gözyaşları, bu doğal olayın ne denli yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Dolu yağışının başladığı sırada, birçok çiftçinin hayal kırıklığına uğradığı anlar yaşandı. Seralar ve tarlalar tam anlamıyla birer beyaz örtüyle kaplandı. Dolu, sebze ve meyve ağaçlarını derinden etkileyerek birçok ürünün hasat edilmeden zarar görmesine yol açtı. Dört bir yanında metrekarelerce büyüklükte delikler açan dolu, bu yılın beklenen rekoltesini de tehlikeye sokmuş oldu. Çiftçiler, sezon başında yaptıkları tüm yatırımların heba olmasından endişe duyarken, devletin bu duruma nasıl müdahale edeceği konusunda da belirsizlik yaşıyorlar.
Bu felaketin ardından meydana gelen hortum, Antalya’nın şehir merkezinde de yıkıcı bir etki yarattı. Çatıları uçuran, araçları ters döndüren ve çok sayıda ağacı yerinden söken hortum, büyük panik yarattı. Şehirdeki bazı mahallelerde elektrik kesintileri yaşanırken, yolların kapanması nedeniyle ulaşımda da aksaklıklar yaşandı. Polisin ve itfaiyenin olay yerine ulaşmakta zorlandığı anlar, vatandaşlarda bir kaos havası oluşturdu. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, felaketin boyutunu gözler önüne seren çarpıcı örnekler sundu.
Felaket anını anlatan bir çiftçi, “Bütün emeklerimiz bir anda yok oldu. Ekmeğimizle oynandı” şeklinde duygusal bir ifade kullandı. Diğer yandan, bazı vatandaşlar da evlerinde ve işyerlerinde meydana gelen hasarları gözyaşları içinde anlattılar. “Böyle bir şeyle karşılaşacağımızı hiç düşünmemiştik. Şu an çok çaresiziz” diyen bir esnaf, kendi iş yerinin zarar görmesi üzerine yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.
Ancak Türkiye’nin bu doğal felakete karşı duyarsız kalmadığını gösteren bazı dayanışma hikayeleri de ortaya çıktı. Osmanlı döneminden beri bilinen geçmişiyle tanınan Antalya, şimdi de felaketten sonra yardımlaşmanın örneğini sergiliyor. Birçok sivil toplum kuruluşu, ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak adına seferber oldu. Gıda yardımları, barınak desteği ve ilaç yardımları için çalışmalara başlandı. Vatandaşlar, kendilerine yapılan yardımlarla adeta bir dayanışma örneği sergileyerek birbirlerine destek oldular. Bu zor günlerin geçeceğine dair umutlarını koruyarak, yeniden ayağa kalkma çabası içinde olduklarını belirttiler.
Sonuç olarak, Antalya’daki dolu ve hortum felaketi, sadece maddi zararlar yaratmakla kalmadı; insanlarda da derin psikolojik etkiler bıraktı. Uzmanlar, bu tür doğal afetlerin artışının iklim değişikliğiyle ilgili olabileceğini, bu nedenle gelecekte benzer olayların yaşanmaması için daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Antalya halkı şimdi, yaşananların yaralarının sarılması ve toplumun bir araya gelerek yeniden yapılanma sürecine girmesi için güç birliği yapma çaresini bekliyor.